Anna Perenna, M.Ö. 1. yüzyıla kadar oldukça önemli bir tanrıça olmasına rağmen, günümüzde pek bilinmemektedir. Anna latincede “bir yıl boyunca yaşamak” Perenna ise “uzun yıllar boyunca yaşamak” olarak tercüme edilir. Yani bu Tanrıça, uzun ve sağlıklı bir hayatın garantisini altını çizerek verir.

Ama tabi çalışmadan o sağlıklı ve uzun bi ömrü size vermez. Bu yüzden eski Roma’da yeni yıl başlangıcı kabul edilen ve Anna Perenna’ya adanılan 15 Mart’ta bir araya gelinerek gece boyunca şarkılar söylenip, şaraplar içilir. Çünkü Tanrıça Anna Perenna içtiğiniz şarap kadehi sayısı kadar size sağlıkla yaşayacağınız yıllar verir.

O günde dedikodu, ev işleri ya da market alışverişi yapılmaz. Yorulmanın uğursuzluk getireceğine inanılır. Eğer 15 Mart Pazar gününe denk gelirse yeni yılın, savaş ya da yüksek rütbeli birinin ölümünü, Pazartesiye gelirse çocuk ölümlerini ve fiyat artışlarını, Salıya gelirse yangınları ve salgın hastalıkları getireceğine inanılır.

Ayrıca önemli büyüler ve sihirler tercihen o gün yapılır. O gün eskinin bitip yeninin başladığına, hayatın bir döngüsünün tamamlandığına ve baharın geldiğine inanılır. Anna Perenna döngülerin, bitiş ve başlangıçların Tanrıçasıdır.

Fakat M.Ö. 46 yılında kesin olarak bilinmeyen bir nedenden ötürü Jül Sezar yıl başlangıcını Mart 15’ten alıp, Ocak 1’e taşımıştır. Gelen ayın adı da iki yüzü olan ve dualite ve başlangıçların tanrısı olan Janus’a ithafen “Januarius” olark ilan etmiştir.

Yine ilginç bir hikaye ile bağlayalım. Sezar bu takvim değişikliğinden 2 yıl sonra öldürülmüştür. Gözleri görmeyen bir kahin Sezar’a “Mart’ın 15’ine dikkat et” demiştir ve nitekim de Sezar Mart’ın 15’inde bıçaklanarak öldürülmüştür.

Kimbilir belki de Sezar’ın yeni yıl başlangıcını değiştirmesinin altında yatan sebep ay takviminden güneş takvimine geçiş değil de, kahinin yaptığı bu kehanettir. Ya da gerçekten de Anna Perenna yıl başlangıcını başka bir tanrıya adadığı için Sezar’ı lanetlemiştir.