Japonya’nın kedilerinden bahsedip de meşhur Maneki Neko yani “selamlayan” ya da “davet eden” kediden bahsetmeden olmaz. Bu kedi bir yokai olmasa da Japonya’nın en meşhur kedi figürüdür. Nasıl ortaya çıktığına dair kesin bir bilgi olmamakla beraber ilk hikayenin 1600’lü yıllardan itibaren anlatıldığı düşünülmektedir. Bir eliyle altın bir para tutan öbür eliyle de davet eden kediciğe ait pek çok hikaye vardır. Ama en bilineni şudur:

Bir gece bir ramen ustası evine doğru yürürken caddenin karşısında onu eliyle davet eden bir kedi görür. Kediciği daha iyi görebilmek için ona yaklaştığında biraz önce durduğu yere bir yıldırım düşer. Kedi, ustayı yıldırımdan korumuş ve hayatını kurtarmıştır. Bunun üzerine ramen ustası bu kedinin şerefine dükkanının önüne bir heykelini yapar ve o günden sonra da Maneki Neko’nun bolluk bereket getirdiğine inanılır.

Günümüzde Maneki Neko’nun farklı versiyonları ve renkleri olsa da orjinal versiyonu beyazdır. Boynunda altından bir zil bulunur. Budist tanrılarına özgü olan kırmızı bir fular/önlük takar. Bir elinde çok değerli bir koban (para) tutar. Diğer eli de havadadır. Sol eli havada olan heykelciklerin para, sağ eli havada olan heykelcikler ise bol müşteri getireceğine inanılır.

Beyaz renkli olanları şans, kırmızı olan sağlık, altın ya da sarı renkli olan zenginlik ve pembe olan aşk getirir. Siyah olanlarsa kötü ruhları/enerjileri kovmak içindir. Yıldırım hikayesine benzer bir hikayeden yola çıkarak, Tokyo’da kedi tapınağı olarak bilinen Gotoku-ji tapınağı Maneki Neko’yu kendi sembolü olarak kullanır. Tapınağa her yıl binlerce kişi kendileri için olduğu kadar evcil hayvanları için de dua etmeye gelir.