Menu Close

Mari

Ünlü Cadılar VIII
  • Sihir
  • Mitoloji

Mari, Bask Mitolojisindeki en önemli Tanrıçadır. Cadı olarak da bilinmektedir. Yine bir tanrıçanın nasıl cadıya dönüştüğünü anlatmadan önce Bask Mitolojisinden biraz bahsetmek isterim. Bask Mitleri matriarkal yani anaerkil mitlerdir. Güçlü Tanrıçalar ve kadın figürleri ile oldukça zengin bir mitolojidir. Örneğin Amalur en güçlü Tanrıçadır ve her şeyin üstündedir. Mari ise onun tezahürü olarak geçer ve mitlerdeki ana tanrıçadır. Dağlardaki mağaralarda yaşar. Güçlü bir ejderha olan kocası Sugaar ile cuma günleri bir araya gelir.

Her bir araya gelişlerinde hem topraklara hem de insanlara bolluk ve bereket getirir. Bu yüzden çocuğu olmayan kadınlar Mari’den yardım ister. Mevsim geçişlerinden ve tüm hava olaylarından Mari sorumludur. Yolunu kaybedenlere yardım eder. Kahindir ve aynı zamanda bitkilerle şifa sunan bir şifacıdır. Uzun ve güneş gibi parlayan saçları vardır ve mağarasındaki altın tahtta oturup saçını taradığı söylenir. Tanrıça Mari’nin çiçeği gümüş dikeni denen papatyaya benzeyen bir çiçektir. Ve Basklarda halen bu çiçek evin kapısına asıldığın evi kötülüklere karşı koruduğuna inanılır.

Tanrıça Mari aynı zamanda form değiştirebilir: kuş ayaklı bir kadın, ağaç, alevler saçan bir ağaç ya da kadın, rüzgar, şimşek, gökkuşağı, bulut ve kuşlar alabileceği formlardır. Atların çektiği bir arabada ateş formunda seyahat edebilir. Koyun ya da keçiye binerek de seyahat ettiğini söyleyen mitler vardır.

Başının arkasında dolunay ile tasvir edilir. Kutsal hayvanları yılan, keçi, karga ya da akbabadır. Öreke, orak ve taraklar Tanrıça Mari’nin simgeleridir.

Gelelim Tanrıça Mari’nin nasıl şeytanla anlaşma yapan cadıların başı Cadı Mari olduğuna. Bölgenin hristiyanlaştırılmasından sonra bile hala güçlü bir yere sahip olan Tanrıça Mari, şifacılık, mağarada yaşama ve tabiki kadın bir figür olmanın getirdiği tüm imgeler kullanılarak kuraklığın ve kısırlığın sorumlusu olan ve çocukları kaçıran kötücül bir cadı haline getirilmiştir. Daha önce kutsal kabul edilen Cuma geceleri, daha sonrasında cadıların ayin için toplandığı güne dönüştürülmüş ve Mari de bu cadı ayininin başı olarak anlatılmıştır. Mari’den boşalan yeri de yine hristiyanlaştırılmanın bir etkisi olarak Azize Marina almıştır. Örneğin günümüzde çocuk sahibi olmak Azize Marina’ya adakta bulunulur. Bazı yerlerde ise Meryem Ana ile eşleştirilir.