Menu Close

Peri Çiçekleri

Periler IV
  • Sihir

Çuha Çiçeği (Primula Veris)

Baharın ilk gülü, Mart Çiçeği ya da Tütiye diye de bilinen çuha çiçeği perilerin şapka yapıp taktıkları ya da içinde uyudukları çiçektir. Anahtar Çiçeği olarak da bilinir çünkü cebinde taşıyana periler diyarının kapıları açılır. Shakespeare’in Fırtına oyunundaki peri, “Arının konduğu yere konarım ben,Çuha Çiçeğinin çanında yatarım” der. Kuzey Avrupa’da çiçeklerinden top yapılıp havaya atılır. Çiçek topu yere düşene kadar isimler söylenir. Yere düştüğü anda hangi isim söylenmişse atan kişinin o isimli kişiyle evleneceğine inanılır. Bizim topraklarımızda da bolca bulunur. Evliya Çelebi bu bitkiden körlerin dahi görmesini sağlayan göz merhemi yapıldığını yazar.

Mavi Çan Çiçeği (Hyacinthoides non-scripta)

Maviş olarak da bilinir. Perilerin toplanma zamanı geldiğinde bu çiçekleri çan gibi çalıp diğer perilere haber verdiğine inanılır. İskoçya’da “Deadmen’s Bells” olarak bilinir çünkü mavi çan çiçeğinden gelen çan sesini duyanın ölüm zamanı gelmiş demektir. Bazı yerlerde de üzerine basmanın uğursuzluk getireceğine inanılır. Üzerine basan kendini bir daha geri dönmemek üzere periler diyarında bulur. Mavi çan çiçeklerini gece yarısında çan çalar gibi çalın. Çünkü periler bu sese gelecekler ve geceyarısı danslarını size göstereceklerdir.

Papatya

Papatya’nın İngilizce karşılığı olan “daisy”, ‘day’s eye’dan gelir, yani gün gözü ya da günün gözü demektir. Geceleri yapraklarını kapatıp güneş doğunca açtıkları için bu ismi almıştır. Yunan mitolojisinde, sevgilisiyle ormanda dans eden peri Belides, meyve ağaçlarının tanrısı Vertumnus’tan ve istenmeyen ilgisinden korunmak için kendini bir papatyaya dönüştürür. Kelt mitolojisinde ise doğum esnasında ya da doğmadan ölen çocukların anne-babasını teselli etmek için papatya olarak yeryüzüne geldiğine inanılır. En çok bilinen “seviyor, sevmiyor” falının yanında, papatyanın kullanıldığı başka yollar da vardır.
Örneğin Fransa’da 24 Haziran Aziz John günü gün doğmadan toplanan papatyaların evin çatısına konduğunda evi yıldırımlara karşı koruduğuna inanılır. Daha çok Kuzey Avrupa geleneklerine göre de papatya diş perisiyle ilişkilendirilir. Diş çekilmeden önce eğer 3 adet papatya çiğnenirse ağrının olmayacağına inanılır. Kaybettiğimiz sevdiklerimizi rüyamızda görmek ya da gelecek hakkında öngörüleri alabilmek için ise yastığımızın altına papatya koymamız yeterlidir. Ayrıca papatyadan yapılan taçlarının, bahar ve yaz günlerinde devamlı partileyen perilen istenmeyen ilgilerinden koruduğuna inanılır.

Hercai Menekşe (Viola tricolor)

Bir yaz gecesi periler yıllık toplantılarını yaparlarken, dünyayı nasıl daha renkli hale getirebiliriz diye tartışıyorlarmış. Toplantı sonunda aldıkları karara göre o zamana kadar beyaz renkte olan hercaimenekşeyi boyamaya karar vermişler. Gökyüzünden maviyi, günbatımı bulutlarından kırmızıları, güneşten sarıyı ve toprak anadan kahverengini alıp tüm gece boyunca hep beraber tüm hercaimenekşe çiçeklerini boyamışlar. Bazı periler ise çiçeklere sevdiklerinin yüzlerini çizmişler. Sabah olunca rengarenk hercaimenekşeleri her yeri doldurup dünyaya daha da renk getirmişler.

Karahindiba (Taraxacum officinale)

Üflediğimizde uçuşan tohumlarının şekline ithafen İngilizce adı “Dandelion”’ yani “aslan dişi” dir. Bir diğer adı da “çoban saati”dir. Uçuşan tohum sayısının zamanı söylediğine inanılır. Hikayeye göre bir zamanlar dünyada, insanlar gelmeden çok zaman önce periler ve elfler yaşardı. Sonra bir gün insan, dev ayaklarıyla geliverip her yere korku getirdi. Tüm sihirli varlıklar bir yere saklandı, kimileri ağaç kavuğuna kimileri ise mağaraya. Ama periler bunların hiçbirinde yaşayamazdı. O yüzden kraliçeleri onların her birini renkli çiçeklere dönüştürdü. Karahindiba da birbirine sarılmış bir peri ailesidir. Büyükler en dışını kucaklarken en küçük olanlar korunmak için ortadadır.

Keten Çiçeği (Linum usitatissimum)

Keten üretiminde kullanılan bu çiçek pek çok mitte ve masalda geçmektedir. Keten ipi yaparken kullanılan kirmen kendi etrafında dönen bir topaça benzediğinden, dönerek sihir yapan periler bu çiçekle özdeşleşmiştir. Grimm masallarındaki İmp perisi, kendi etrafında dönerek samanı altına çevirir. Yine Keltlerde bu çiçeğe “peri kadının keten çiçeği” denir. Çünkü bu çiçeğin pek çok hastalığa iyi geldiğine inanılır. Günümüzde de hala akciğer iltihabı, zatürre gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır. Keten çiçeğinin geçtiği bir diğer ünlü masal da uyuyan güzel masalıdır. Prenses 100 yıl süren uykusuna yatmadan önce eline aslında iğne değil keten kıymığı batmıştır.

Yüksük Otu (Digitalis)

Bizde farklı isimler almasa da Avrupa dillerindeki isimleri tilki eldiveni, peri eldiveni, peri çanı, peri eteği, peri parmağı ya da peri yüksüğü gibi bolca perili ismi vardır. İrlanda’da bu çiçeğe peri şapkası denir. Çünkü eğer periler dansları sırasında rahatsız edilirlerse kırmızı yüksük otu altına sığınırlar. Çünkü yüksük otunun kırmızı çiçekleri, perilerin kırmızı şapkalarını kamufle eder. Zehirli yapısından dolayı goblin eldiveni de denir. Kalp hastalıklarının ve epilepsinin tedavisi için de kullanılır. Hatta Van Gogh’un görme bozukluğuna sahip olmasının nedeninin epilepsi tedavisi için kullandığı yüksük otu olduğu söylenir. Yani o meşhur sarı rengini yüksek otuna borçlu olabiliriz.

Kanarya Otu (Senecio vernalis)

Türkçe’de sarı papatya olarak da bilinir. Cadıların süpürgeye binip uçtukları gibi, periler de bu çiçeklerin sapına binip uçabilirler. Ayrıca İrlanda halk hikayelerinde bu çiçeklerin, gizlenmiş peri hazinelerinin yerini gösterdiği anlatılır.